MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, altılı masanın cumhurbaşkanı adayı belirleme süreci hakkında, "Makam ve mevki pazarlıklarıyla masaya geri oturan İP başkanı, söylediği ağır sözlerin altından nasıl kalkacak, insanımızın yüzüne utanmadan sıkılmadan nasıl bakacaktır?" dedi.
Devlet Bahçeli, MHP TBMM Grup Toplantısı'ndaki konuşmasında, tartışmaların devlet ve millet hayatının devamını derinden etkileyecek kadar önemli boyutlarda olduğunu vurguladı.
Bu derecede hassas noktaya kadar gelinmesinde en büyük sorumlu ve suçlunun, bölücü teröre sevimli görünerek kokuşmuş siyasi ilişki ağlarını örmeye çalışan, sonunda da Türkiye düşmanlarının eline ve emrine mahkum hale gelen "zillet ve hezimet ittifakı" olduğunu belirten Bahçeli, "Gelişmeler karşısında Türkiye Futbol Federasyonunun atıl ve aciz kaldığı, proaktif davranış sergileyemediği hususunda yaygın kanaat ve görüşlere kulak verilmeli, ciddiye alınmalıdır. Türk sporu dostluğun ve kardeşliğin vadisidir; birliğin ve beraberliğin vahasıdır. Bilhassa futbol sahalarından kaos çıkarmayı düşünmek bu ülkeye, bu millete, gelecek nesillere yapılabilecek en büyük kötülüktür. Biz de kötülüğe müsaade etmeyeceğiz, kötülere müsamaha göstermeyeceğiz, oyuna gelmeyeceğiz, huzurumuzu kaçırmaya uğraşanlara fırsat vermeyeceğiz." ifadeleri ile konuştu.
Bahçeli, akla hayale sığmayan yalan ve iftiralarla siyaset yapanların, maske takarak servet, şöhret ve makam iştahını kapatmaya çalışanların ilkesizliğin ve samimiyetsizliğin elebaşları olduğunu belirterek millet depremin ağır enkazıyla ve feci sonuçlarıyla mücadele ederken siyasi istismara tevessül etmenin, devleti ve hükümeti suçlamanın, yıkıma devam etmenin, ilkesizliğin, hatta ihanetin alenileşmesi olduğunu ifade etti.
"Hatay'daki bir hastanede jeneratör devreye girmediği için tedavi gören hastaların öldüğü", "içecek suyun bulunmadığı" söylentilerini aktaran Bahçeli, bunları dile getirenlerin ilkesiz ve vicdansızlığın marka yüzleri olduğunu kaydetti.
Devlet Bahçeli, "Kızılay'ın kan sattığını söyleyenler, AFAD'a kara çalanlar, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin felakete neden olduğunu ileri sürenler ilkesizliğin çukurlaşmış fertleridir. Sayın Cumhurbaşkanı'mızla birlikte Elbistan ziyaretimiz sırasında nezaketsizce ortalığı karıştırmaya çalışan görevli ve siyasi provokatörler, ardından da sosyal medyada kara kampanya düzenleyenler hem ilkel hem de ilkesiz bir güruhtur." değerlendirmesini yaptı.
MHP lideri Devlet Bahçeli, bir yıldır cumhurbaşkanı adayını yıpranmasın diye açıklamayıp bir günde toz duman olanların, ilkesizliğin canlı timsalleri olduğunu dile getirerek şunları söyledi:
"Ortak aday anlayışı üzerinde uzlaşıp 24 saat bile geçmeden atılan imzayı inkar edenler ilkesizliğin ana damarıdır. Bir yıl boyunca oturduğu eğri bacaklı masayı; kumar masası, şahsi hırsların masası, küçük hesaplar masası, noter masası, kuyruklu yalanlar masası diyerek önce devirip, sonra zoru görünce tekrar oturanlar ilkesizliğin ve yüzsüzlüğün numuneleridir. İttifak yaptığı partinin mensuplarını isyana çağırmak ilkesizliğin ve siyasi ahlak eksikliğinin adeta fermanı değildir de nedir? Kazanamaz dediği Cumhurbaşkanı adayının dönüp dolaşıp yanında hizalanmak ilkesizliğin daniskası değildir de nedir? Diğer yandan dayatmalara rıza gösterip, bu çirkinliğe onay verip masayı devirene tekrar sandalye sunmak çürümüş bir siyasetin ilkesizliği değil midir? Mahut belediye başkanlarının cumhurbaşkanı yardımcısı olması yönündeki baskılara boyun eğerek bu şahıslara hem oy veren vatandaşlarımıza hem de siyasetin ilke ve ahlakına suikast yapılmasına tamam demek esir edilmiş, yerin dibine geçmiş küçük bir siyaset çirkinliği değil midir? Makam ve mevki pazarlıklarıyla masaya geri oturan İP başkanı, söylediği ağır sözlerin altından nasıl kalkacak, insanımızın yüzüne utanmadan sıkılmadan nasıl bakacaktır? Türk siyaseti bu tip bir ilkesizliği ne görmüş ne de muhatap olmuştur. Geçmişte demiştim, yine söylüyorum: Bir kere satan yine satar, yine satar, yine satacaktır. Gidişata göre renk değiştirerek girecekleri şekil belli olmayan ilkesizler yokken biz yine vardık, var olacağız ve yine milletimizin kalbinde bulunacağız."
Bahçeli, muhalefet cenahında yaşanan kargaşa ve kaotik tabloya bakınca Türkiye adına üzülmekten kendini alamadığını ifade ederek "Milletimiz ve Türkiye'miz böyle bir muhalefete asla müstahak değildir. Masada oturmayı dahi beceremeyen, ortak bir siyasi planlama ve hedefte bile buluşamayanların 85 milyon Türk vatandaşına hizmet etmesi, ilkeli ve dürüst şekilde siyasi duruş göstermesi beyhude bir beklentidir." dedi.
Millet İttifakı'nın düştüğünü, Cumhur İttifakı'nın siyasi alternatifinin de kalmadığını belirten Bahçeli, İttifak olarak Türkiye'yi hiç kimseye mihnet ve minnet ettirmeyeceklerine işaret etti. Bahçeli, "Bu saatten sonra zillette fırtına kopsa bizde yaprak bile kımıldamayacaktır. Bu saatten sonra zilletin ciddiye alınacak, mesele edilecek, önemsenecek hiçbir siyasi tasavvur ve teklifi de olamaz, olsa bile bizim için yalnızca boş beleş bir sızlanmadır. MHP ile Cumhur İttifakı'nın varlığından ve hedeflerinden rahatsızlık duyanlar artık bizim nazarımızda hükümsüzdür." ifadeleri ile konuştu.
MHP Genel Başkanı Bahçeli, özellikle cinnet, cinayet, katliam, şiddet ve istismar olarak görülen zincirleme buhranların varlığının, refaha kavuşmuş olunsa bile huzura kavuşmakta zahmet çekileceğinin işareti olduğunu anlatarak hala kadınla şiddetin yana yana gelmesinin bir skandal olduğuna dikkati çekti. En temel sorun ve en bariz ayıbın, kadının bir insan olduğu gerçeğinin unutulması olduğunu vurgulayan Bahçeli, kadının her şeyden önce bir insan olduğunu belirtti. Bahçeli, "Kadınlar şiddete, istismara, tacize maruz kalmaktadır ki bu dehşet tablosu insanım diyen, vicdan sahibi her kişi için bir utançtır." sözlerini söyledi.
Var olmak ve geleceği şuurla kavrayıp iradeyle kaleme almak için kadına yönelik şiddetin durdurulması, katilleri ve şiddet faillerinin toplumdan tecrit edilmesi gerektiğini vurgulayan Bahçeli, "Kadınlarımız hak ettiği toplumsal mevkiyi almalı, siyasetten ticarete, ekonomiden sanata, eğitimden spora layık olduğu mertebelere yükselmeli, yalnızca şiddet konuşulurken hatırlanmamalı, yalnızca 8 Mart'a sıkıştırılmamalıdır. Bu sorumluluk hepimizin omuzlarındadır. Unutmayınız ki, kadınlar kadar güçlüyüz, kadınlar kadar insanız, kadınlar kadar medeniyiz." şeklinde ifadeler kullandı.
Tüm kadınların ve şehit annelerinin 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü kutlayan Bahçeli, Avrupa Salon Atletizm Şampiyonası kadınlar üç adım atlamada altın madalya kazanan Tuğba Danışmaz'ı tebrik etti.