- AK Parti Erzurum Milletvekili İbrahim Aydemir:
- "İktidarı eleştirelim derken ülkenin refahı için çaba sarf eden insanların hakkını da gasbettiğinizi bilmenizi istiyorum"
- CHP Balıkesir Milletvekili Ahmet Akın:
- "Maalesef vatandaşlarımızı enerji yoksulluğu ve yoksunluğu ile tanıştırdınız"
- MHP İstanbul Milletvekili İsmail Faruk Aksu:
- "Ülkemizin enerji ihtiyacını büyük ölçüde kendi imkanlarıyla karşılayabilmesi, sürdürülebilir kalkınma açısından önemli bir kazanım olacaktır"
AK Parti Erzurum Milletvekili İbrahim Aydemir, "İktidarı eleştirelim derken ülkenin refahı için çaba sarf eden insanların hakkını da gasbettiğinizi bilmenizi istiyorum." dedi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının 2023 yılı bütçe görüşmeleri sürüyor. Görüşmelerde siyasi parti gruplarının temsilcileri söz alarak Bakanlığın faaliyetleri ve bütçeye ilişkin görüşlerini bildirdi.
CHP Balıkesir Milletvekili Ahmet Akın, Türkiye'de bir ekonomik buhranın yaşandığını, dünya sefalet endeksi sıralamasında Türkiye'nin en başta yer aldığını ileri sürdü.
Vatandaşın mutsuz ve kaygı içerisinde olduğunu, sanayicinin önünü göremediğini iddia eden Akın, "AK Parti iktidarının 20 yılının sonunda bırakın bir ay sonrasını kimse yarın ne olacağını ön göremez duruma geldi." diye konuştu.
Hükümetin, yanlış politikaları yüzünden bir enerji buhranı ile karşı karşıya olunduğunu öne süren Akın, "Güvenilir, ulaşılabilir, ödenebilir, kaliteli, yeterli, çevreyle dost, sürdürülebilir bir enerji en temel insan hakkıdır. Biz buna inanıyoruz, bunu savunuyoruz. Maalesef vatandaşlarımızı enerji yoksulluğu ve yoksunluğu ile tanıştırdınız. Vatandaşımızı bir müşteri gibi gördünüz ve bu düzene mahkum ettiniz. Vatandaş, kazancının neredeyse yarısını elektrik ve doğal gaz faturasına ödüyor. Daha bunun suyu var, yolu var, okul masrafı var, mutfağı var... Gelin de siz çıkın bu işin içinden." ifadesini kullandı.
HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan ise kapitalist düzenin, insanın, yaşamın, doğanın ve emeğin düşmanı olduğunu söyledi.
Dünyaya kapitalist sistemin hakim olduğunu ancak bazı ülkelerde emekçilerin hakkının esas olduğunu, bir iş kazasında dahi ortalığın karıştığını belirten Paylan, şunları kaydetti:
"Biz demokratik bir ülke değiliz. Biz otokratik bir ülkeyiz. Otokratik ülkelerde her şey kadere kısmete bağlanır. Bizim görevimiz Allah'tan rahmet dilemek değil, bu kazaların olmaması için önlem almaktır. Ben sizin yerinizde olsam o koltukta bir saniye bile oturmazdım. Siz o koltukta oturduğunuz müddetçe soruşturmanın sağlıklı yapılması mümkün değil."
Paylan, görüşmelere Bakanlığın tüm üst düzey bürokratlarının katıldığını, yalnız Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Genel Müdürünün bulunmadığını belirterek, "Mazeret bildirmiş kendileri. Demokratik ülkelerde böyle bir hadise olduğunda yetkililer görevden alınır. Fakat bu kişi daha önce yaşanan bir faciadan dolayı sabıkalı. Böyle sabıkalı bir kişiyi TTK Genel Müdürü olarak görevde tutuyorsunuz. Bu kabul edilebilir bir durum değil." sözlerini sarf etti.
İYİ Parti Samsun Milletvekili Bedri Yaşar da yenilenebilir enerji kaynaklarına daha fazla yatırım yapılmasının önemli olduğunu dile getirdi.
Yenilenebilir enerji kaynaklarına kısıtlama konulmasını doğru bulmadıklarını vurgulayan Yaşar, "Geçtiğimiz günlerde lisanssız üretimle ilgili çok sayıda talep oldu. Herkes buna göre planını, projesini yaptı. Siz ise bu başvurulara 'ne kadara ihtiyacınız varsa o kadar enerji üretebilirsiniz' dediniz. Yola çıkan arkadaşların çoğu bu nedenle belli sıkıntılar yaşadı. Bu üretimle ilgili sizin bir garantiniz, taahhüdünüz yokken neden bu üretimi engelliyorsunuz? Lütfen yenilenebilir enerji kaynakları konusunda kısıtlama koymayın." değerlendirmesinde bulundu.
- "Enerji, dünyanın en popüler gündemi"
MHP İstanbul Milletvekili İsmail Faruk Aksu ise enerjinin temel bir ihtiyaç olduğunu, gündelik yaşam için bir zorunluluk arz ettiğini aktardı.
Enerji arz güvenliğinin, sahip olduğu vasıflarla küresel ekonominin belirleyici unsuru, kaynağı elinde bulunduran ülkeler bakımından önemli bir güç, diplomasinin ise yetkin bir aracı olduğunun altını çizen Aksu, "Enerji, günümüzde dünyanın en popüler gündemi. Türkiye enerjide büyük ölçüde dışa bağımlıdır ve dış ticaret açığımızın temel kaynağı da enerjidir. Bununla birlikte Türkiye, dünya çapındaki enerji yatırımlarıyla öne çıkmaktadır. Nükleer santraller, hidroelektrik, güneş ve rüzgar santralleri, doğal gaz ve petrol keşifleri, lityum pil üretimi ve diğerleri bu kapsamdaki önemli yatırımlardır. Enerjinin ekonomik boyutunun yanı sıra siyasi, diplomatik, çevresel ve insani boyutlarının olması, arz güvenliğini esas alan uzun vadeli bir enerji stratejisinin önemini de ortaya koymaktadır." dedi.
Milli enerji politikası sayesinde Türkiye'nin dışa bağımlılığının en az seviyeye indirildiğini dile getiren Aksu, bu çerçevede yerli kömür ve yenilenebilir enerji kaynaklarının azami seviyede değerlendirilmesi, enerji ithalatında kaynak ve kaynak ülke çeşitliliğinin sağlanması, enerji arzının kesintisiz ve yeterli bir şekilde gerçekleştirilmesi, havza ve kaynak planlamasına dayalı bir yaklaşımla enerjinin çevre ve insan sağlığına zarar vermeden üretilmesi ve ileri teknoloji üretecek yetkinliğe ulaşılmasının, bu politikaların temel hedefleri olduğunu belirtti.
Kalkınmanın temel unsurlarından olan enerjinin, aynı zamanda milli güvenliğin de ana unsurları arasında yer aldığını vurgulayan Aksu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"2021 yılında artan petrol, doğal gaz ve elektrik fiyatları ile başlayan küresel enerji krizi, Rusya-Ukrayna savaşı ile birlikte baş gösteren enerji tedarik sorunlarıyla birleşerek ülkelerin dışa olan bağımlılıklarının en aza indirilmesinin ne denli önemli olduğunu ortaya koymuştur. Ülkemizin enerji ihtiyacını büyük ölçüde kendi imkanlarıyla karşılayabilmesi, sürdürülebilir kalkınma açısından önemli bir kazanım olacaktır. Nükleer dahil yapılan enerji yatırımları ve keşfedilen yeni rezervler şüphesiz buna katkı sağlayacaktır. Türkiye bugün üretici ve tüketici bölgeler arasındaki jeostratejik konumu nedeniyle sektörde bölgesel düzeyde önemli bir aktör haline gelmiştir. Enerji diplomasisinin geliştirilmesi, zengin enerji kaynaklarına sahip Türk Devletleri Teşkilatı üyesi ülkelerle ikili ve çok taraflı anlaşmaların yapılması gücünü artıracaktır. 2021 yılında kabul edilen 2040 Vizyon Belgesi'nde yer alan enerji işbirliklerinin gerçekleşmesi, paydaş ülkelerin ekonomik ve sosyal hayatına, bölgesel ve küresel barışa da katkı sağlayacaktır. Türkiye'nin enerji ithalatının azaltılabilmesi için hem arz yönlü hem de talep yönlü tedbirlerin eş zamanlı olarak hayata geçirilmesi zorunluluk arz etmektedir."
- "İstifayı düşündün mü"
AK Parti Erzurum Milletvekili İbrahim Aydemir, kendisinden önce konuşan milletvekillerinin, yapılan yatırımları görmezden geldiğini anlattı.
Muhalefetin görevini yapmasında bir sıkıntının olmadığını ancak yapılanların kırıntısını dahi görmemelerini tuhaf karşıladığını ifade eden Aydemir, "Sayın Paylan, Bakan Bey'e 'istifa edin' derken kendi haline bakıp istifa etmeyi düşündün mü peki? Türkiye'nin kadın, çocuk, öğretmen, polis ve asker olmak üzere 20 bine yakın şehidi var. Hiçbir gün aynaya baktığında, onları şehit eden o kitapsızları '(terörist) diye tarif edemediğim için kendimden utanıyorum' dedin mi? 'Ben bu milletten yetki almışım, milletin meclisinde milleti temsil ediyorum. Bu işi hak etmiyorum' deyip istifayı düşündün mü? Ben burada ters yüz ettiğiniz hakikatleri yeniden hatırlatıyorum. İktidarı eleştirelim derken ülkenin refahı için çaba sarf eden insanların hakkını da gasbettiğinizi bilmenizi istiyorum." diye konuştu.
Bazı milletvekillerinin Cumhuriyet'e ve onun değerlerine yönelik vurgular yaptığını, sloganlar attığını anımsatan Aydemir, "Eyvallah ama biz ne yapıyoruz ona bakmak lazım. Cumhuriyet'in 100. yılında milletimizi kendi öz doğal gazıyla buluşturuyoruz. Bu başarıda hepimizin payı var. Biz bununla gurur duyuyoruz, siz bu başarıyı perdelemek için çaba sarf ediyorsunuz." görüşünü paylaştı.