• "Yunanistan'ı uzlaşmaz ve kışkırtıcı tavırlarından vazgeçmeye davet ediyoruz"
  •  "Güvendiğiniz dağlara karlar yağmadan, aklınızı başınıza alın, ayaklarınız yere bassın. Biz gerçekten samimi olarak dostluk elimizi uzatıyoruz, bu dostluk elimizi tutmakta gecikmeyin, tereddüt etmeyin"

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Yunanistan’ı uzlaşmaz ve kışkırtıcı tavırlarından vazgeçmeye davet ederek, "Güvendiğiniz dağlara karlar yağmadan, aklınızı başınıza alın, ayaklarınız yere bassın. Biz gerçekten samimi olarak dostluk elimizi uzatıyoruz, bu dostluk elimizi tutmakta gecikmeyin, tereddüt etmeyin." uyarısında bulundu.

Türkiye'nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde uluslararası alanda özne haline geldiğini ifade eden Akar, hem sahada hem masada Türkiye’nin hakkını ve hukukunu korumaya çalıştıklarını vurguladı.

Bu kapsamda, Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) de görev ve sorumluluğunun arttığına işaret eden Akar, "85 milyon vatandaşımızın güvenliği, refahı, savunması için yapılması gereken ne varsa bugüne kadar yaptık, bundan sonra da yapmaya devam edeceğiz." diye konuştu.

Akar, TSK'nın Cumhuriyet tarihinin en yoğun operasyon ve tatbikatlarını yaptığını dile getirerek şu bilgileri verdi:

"Kahraman ve fedakar ordumuz, egemenlik ve bağımsızlığımız için 'Hudut namustur' anlayışı ile hudutlarımızın güvenliğini sağlamakta, terörü kaynağında yok etme stratejisi ile yurt içinde ve sınır ötesinde başta PKK/PYD-YPG, DEAŞ ve FETÖ olmak üzere, terör örgütlerine karşı mücadele etmekte, denizlerimizde ve semalarımızdaki hak ve menfaatlerimizi kararlılıkla korumaktadır."

Terörle mücadelenin artan bir şiddet ve tempoda ve taarruzi bir ruhla, "Ölürsem şehit, kalırsam gazi" anlayışıyla, azim ve kararlılıkla başarılı şekilde devam ettiğini vurgulayan Akar, hedeflerinde sadece teröristlerin bulunduğunu, Türkiye'nin başta Irak ve Suriye olmak üzere tüm komşularının toprak bütünlüğüne, egemenlik haklarına saygılı olduğunu söyledi.

Türkler ve Kürtlerin kardeş olduğunu belirten Akar, bunun açık göstergesinin şehitliklerde yan yana yatan şehitler olduğuna işaret etti.

  •  17 milyon tona yakın tahılın sevkiyatı yapıldı

Türkiye-Rusya-Suriye savunma bakanları ve istihbarat başkanları arasında Moskova’daki üçlü toplantıya da değinen Bakan Akar, şunları kaydetti:

"Açık ve net bir şekilde pozisyonumuzu ortaya koyduk. Terörle mücadele konusunda hiçbir şekilde taviz vermeyeceğimizi, terörle mücadeleden başka amacımız olmadığını ifade ettik. Bununla birlikte daha fazla Suriyeli mülteci kabul edemeyeceğimizi, yeni bir göç dalgasının bizim için kabul edilebilir olmadığını, bu nedenle de bizim oradaki faaliyetlerimizle Suriyeli kardeşlerimizin topraklarında kalmalarına gayret gösterdiğimizi belirttik. Suriye sorununun BMGK 2254 sayılı kararı çerçevesinde tüm unsurları kapsayıcı ve bütüncül şekilde çözülmesi gerektiğini vurguladık. Ayrıca bizim Suriye’de ve Türkiye’de beraber olduğumuz Suriyeli kardeşlerimiz var. Onların aleyhine olacak, haklarını, hukuklarını çiğneyecek herhangi bir karara da 'evet' demeyeceğimizin herkes tarafından bilinmesi ve buna göre hareket edilmesi gerektiğini ifade ettik."

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bölgenin huzur ve güvenliği için gösterdiği gayrete dikkati çeken Akar, Türkiye’nin çalışmaları sonucu oluşturulan tahıl koridorundan bugüne kadar 17 milyon tona yakın tahılın sevkiyatının yapıldığını aktardı.

Bölgeye huzur ve barışın gelmesi için Türkiye’nin elinden geleni yaptığının, yapmaya devam edeceğinin altını çizen Akar, "Bunu dünyanın görmesi, bilmesi lazım. Bazı ön yargılı kişiler ortaya bazı iddialar atıyor. Bunlar çok yanlış. Bölge barışına bu kadar katkı sağlayan bir ülkeye yönelik gerçek dışı iddiaların ortaya atılması çok yanlış ve acıdır." dedi.

  • "Yunanistan’dan olumlu bir yanıt alamıyoruz"

Bakan Akar, Türkiye ve Yunanistan arasındaki sorunların çözümü ve gerginliğin giderilmesi için barışçıl yol ve yöntemlerin, diyaloğun önemine değinerek, "Bu kapsamda bir tarafta istişari, diğer tarafta güven ve güven artırıcı önlemler çerçevesindeki görüşmeler, bunlarla birlikte ayrıştırma usullerine yönelik görüşmeler var. Fakat maalesef bunların hiçbirine komşumuz Yunanistan’dan olumlu bir yanıt alamıyoruz." diye konuştu.

Yunanistan’ın yapılan davetlere gelmediğini, bununla birlikte Türkiye’yi yeni Osmanlıcılık, revizyonizm, yayılmacılık gibi kavramlarla suçlamaya çalıştığını anlatan Akar, şu açıklamalarda bulundu:

"Bu tür söylemlerin hiçbir anlamı, temeli yok. Mevcut statükoyu bozan, adaları silahlandıran Yunanistan. Ülkemizin dibine kadar gelip provokasyon yapan Yunanistan. Daha dün balıkçı teknemize ateş açan Yunanistan. 'Yavuz hırsız, ev sahibini bastırır' anlayışıyla iç politik sebeplerle her şeyi yapıyor, gerginliği artırıyorlar. Yunan halkının da refahının aleyhine olacak şekilde bu tür girişimlerde bulunmaya devam ediyorlar. Biz de bunlara hem sahada hem masada gerekli cevabı verdik, vermeye devam ediyoruz. Biz, herhangi bir şekilde provokasyonda, saldırıda, tacizde bulunmuyoruz ama bize yapılan hiçbir tacizi de karşılıksız bırakmayacağımızı söylüyoruz. Tüm birliklerimiz de bu konuda talimatlı. Bu konuda azimli, kararlıyız. Güvendiğiniz dağlara karlar yağmadan, aklınızı başınıza alın, ayaklarınız yere bassın. Biz gerçekten samimi olarak dostluk elimizi uzatıyoruz, bu dostluk elimizi tutmakta gecikmeyin, tereddüt etmeyin."

  •  "Başkalarını arkanıza alarak, bir maceraya sakın heveslenmeyin"

Yunanistan'ı uzlaşmaz ve kışkırtıcı tavırlarından vazgeçmeye davet eden Akar, "Bununla bir yere varamazsınız." uyarısında bulundu.

Akar, problemlerin diyalogla, barışçıl yol ve yöntemlerle çözülmesinin önemine işaret ederek şunları ifade etti:

"Doğrudan 'gelin konuşalım, görüşelim' diyoruz. Kendimize güveniyoruz çünkü haklıyız. Fakat bu konuda maalesef karşı tarafta bir sıkıntı görüyoruz. Başkalarını arkanıza alarak, bir maceraya sakın heveslenmeyin. Tarihte bunu yaptınız sonuçları malum. Türkiye, hiçbir şekilde kimseye tehdit değildir. Türkiye güçlü, güvenilir, etkin bir müttefik. Garanti ve ittifak anlaşmaları çerçevesinde Kıbrıs’taki varlığımız devam ediyor. Orada bulunmaya devam edeceğiz. Kıbrıslı kardeşlerimizin hakkını, hukukunu bugüne kadar çiğnetmedik, bundan sonra da çiğnetmeyiz. Orada KKTC kuruldu, mesele artık onun tanınması. Bu yöndeki çalışmalarımız sürüyor."