Nevşehir ve çevresi, Kapadokya bölgesinde yer aldığı için, bu bölgenin kökeni, tarih öncesi dönemlere kadar uzanmaktadır. Nevşehir’in soyunun ve tarihsel köklerinin izlerini anlamak için, bölgeye hakim olmuş medeniyetleri ve tarihsel süreçleri incelemek gerekir:

Nevşehir Belediye Başkanı Rasim Arı: "Halkımızın Duası ve Sevgisi ile Güç Buluyoruz" Nevşehir Belediye Başkanı Rasim Arı: "Halkımızın Duası ve Sevgisi ile Güç Buluyoruz"

1. Hititler ve Antik Dönem

Nevşehir ve Kapadokya bölgesinde yerleşimin, MÖ 2000'li yıllarda Hititler döneminde başladığı bilinmektedir. Hititler, Anadolu'nun büyük bir kısmında hüküm süren güçlü bir medeniyetti ve Nevşehir de bu uygarlığın önemli bir parçasıydı. Bölgedeki kaya oyma yerleşimler ve tapınaklar, Hititler döneminde inşa edilmeye başlanmış olabilir.

2. Persler ve Büyük İskender Dönemi

Hititlerin çöküşünden sonra, bölgeye Pers İmparatorluğu hakim olmuştur. Persler, bu bölgeyi "Katpatuka" olarak adlandırmışlardır, ki bu isim sonradan Kapadokya'ya dönüşmüştür. Büyük İskender'in Anadolu'yu fethetmesiyle Pers etkisi azalmış ve Makedon etkisi artmıştır. Nevşehir ve çevresi, Hellenistik dönemde ticaret yollarının kesiştiği stratejik bir bölge haline gelmiştir.

3. Roma ve Bizans İmparatorluğu

Roma İmparatorluğu döneminde Kapadokya, bir eyalet haline gelmiştir. Bölge, Hristiyanlığın yayılması açısından büyük öneme sahipti. İlk Hristiyan topluluklar, Roma zulmünden kaçmak için Nevşehir civarındaki kayalık bölgelere ve yeraltı şehirlerine sığınmışlardır. Bu dönemde inşa edilen kiliseler ve yeraltı şehirleri, bölgenin Hristiyanlık tarihindeki yerini pekiştirmiştir.

Bizans İmparatorluğu döneminde, Nevşehir ve Kapadokya bölgesi dini merkezlerden biri haline gelmiş ve bölgedeki Hristiyan nüfus artmıştır.

4. Selçuklular ve Osmanlılar Dönemi

Nevşehir’in Türk tarihi içindeki yeri ise Selçuklular dönemine dayanır. 11. yüzyılda Selçuklu Türklerinin Anadolu'ya yerleşmesiyle birlikte, Nevşehir bölgesi de Türkleşmeye başlamıştır. Bölgenin stratejik önemi, Selçuklular tarafından fark edilmiş ve bölgeye çeşitli yapılar inşa edilmiştir. Daha sonra, Osmanlı İmparatorluğu döneminde de Nevşehir gelişimini sürdürmüştür.

Nevşehir’in adı, Osmanlı döneminde özellikle Nevşehirli Damat İbrahim Paşa ile özdeşleşmiştir. III. Ahmed döneminde sadrazam olan Damat İbrahim Paşa, 18. yüzyılda Nevşehir’in gelişimine büyük katkı sağlamış ve şehre bugünkü adını vermiştir. Damat İbrahim Paşa, bölgeye cami, medrese ve hamam gibi çeşitli eserler kazandırarak şehri adeta yeniden inşa etmiştir.

5. Modern Dönem

1923'te Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasıyla birlikte Nevşehir, modern dönemde de kültürel ve tarihi mirasını koruyarak varlığını sürdürmüştür. Nevşehir halkı, Anadolu’nun diğer bölgeleri gibi, karmaşık bir etnik ve kültürel geçmişe sahip olsa da, özellikle Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinden itibaren yoğun Türk nüfusuna sahiptir.

Gulsehir.com

Nevşehir'in soy kökenleri, Anadolu'nun tarihsel zenginliklerine dayanmaktadır. Hititler, Persler, Romalılar, Bizanslılar, Selçuklular ve Osmanlılar gibi birçok medeniyetin izleri, bu bölgenin köklü geçmişini oluşturmaktadır. Özellikle Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde Türk kültürüyle harmanlanan Nevşehir, bugün Türkiye’nin önemli kültürel ve tarihi merkezlerinden biri olarak varlığını sürdürmektedir.

Editör: Kapadokya Medya