Piyasalarda Kara Gün: Borsada Sert Düşüş! Piyasalarda Kara Gün: Borsada Sert Düşüş!

 Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, 2023 Yılı Tarımsal Üretici Temsilcileri İstişare Toplantısı’nda, “Çiftçilerimiz borçlanarak üretim yapıyor. Mayıs ayında 407 milyar olan çiftçilerimizin borcu Haziran rakamlarına baktığımızda 474 milyara kadar çıkıyor” dedi.
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Ankara'da DSİ Toplantı Salonu’nda yapılan 2023 Yılı Tarımsal Üretici Temsilcileri İstişare Toplantısı’na katıldı. Sektörün tüm paydaşlarının görüş bildirdiği toplantı da Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, tarım sektörünün önemli konularını gündeme taşıdı.
Bayraktar, konuşmasında tarım sektörünün stratejik bir sektör olduğunu, pandemi ve iklim krizi nedeniyle buna şahit olduklarını belirterek, “Ciddi bir gıda milliyetçiliği yaşanıyor. Bazı ülkeler önemli ürünlerini stoklamaya devam ediyor. Özellikle yeterlilik oranları düşük olan ürünlerde stratejik ürünlerde kendimize yeterli hale gelmemiz lazım. Üretim projeksiyonlarını buna göre yapmamız gerekiyor. Dünyada böyle bir gıda krizi bekleniyor. Biz de Akdeniz havzasındayız ve kuraklıktan biz de etkilenmeye devam edeceğiz. Paranız olsa dahi gıda alamayacağımız günler gelecek” diye konuştu.

“Ülkemizde 2001 yılından beri tarım envanteri sayımı yapılmadı”
Bayraktar, sağlıklı tarım politikalarının geliştirilebilmesi, planlama yapılabilmesi ve üretim projeksiyonlarının ortaya konması için bir tarım envanterine ihtiyaçlarının olduğunu söyleyerek, “TZOB 755 Ziraat Odamızla böyle bir çalışmaya katkı sağlamak için hazırız. Tarım sayımı en son 2001 yılında yapıldı. FAO bizden bunu 10 yılda bir istiyor. Fakat 2001 yılından beri de bunu yapamadık” dedi.

“Çiftçilerimiz çok yüksek maliyetlerle üretim yapıyor”
Çiftçilerin çok yüksek maliyetlerle üretim yaptığının kabul edilmesi gerektiğinin de altını çizen Bayraktar, “Bizler dışa bağlı üretim yapıyoruz. Tabii girdi maliyetleri de fevkalade artıyor. Dışa bağımlı üretim üreticilerimize ciddi manada bir maliyet yüklüyor. Çiftçilerimiz borçlanarak üretim yapıyor. Mayıs ayında 407 milyar olan çiftçilerimizin borcu Haziran rakamlarına baktığımızda 474 milyara kadar çıkıyor. Bu tabii kamu ve diğer bankalara olan borçlardır. Çiftçimiz yüksek faizlerle borçlanıyor. Bu da ciddi manada bir maliyet getiriyor. Çiftçilerimiz para kazanırsa borçlanması çok büyük bir sorun arz etmez. Para kazanamadığı noktada aşırı borçlanması sorundur, buna dikkat çekmek isterim” açıklamalarında bulundu.

“Sulama randımanını attırmamız lazım”
Bayraktar, sulamayı önemli bir yapısal sorun olarak gördüklerini de ifade ederek, “Sulama alanlarının yüzde 48 randımanlı olması kabul edilebilir değil. Muhakkak suretle sulama randımanını attırmamız lazım. Suyu kaynağından üreticiye ulaştırıncaya kadar kayıplar veriyoruz. Barajların bitirilmesi, sulamanın kapalı olması ve rehabilite edilmesi önemlidir. Bir de çok önemli gördüğüm bir şeyi söyleyeyim. Basınçlı sulama halen yüzde 32’de. Üreticimiz muhakkak basınçlı sulamayla buluşturmamız lazım. Yüzeysel sulama yani vahşi sulamadan kaçmamız lazım. Son olarak sürdürülebilir üretim en düşük maliyetli üretimdir. Sürdürülebilir üretim noktasında olmamız lazım. Onun için zaman zaman üzülerek ifade ediyorum. Enflasyonu önleme adına veya tedbir alma adına üretici fiyatlarının baskılanması orta ve uzun vadede enflasyona olumlu katkı yapmadığı gibi hem üreticiyi hem tüketiciyi hem ekonomiyi fevkalade olumsuz etkiliyor” şeklinde konuştu.
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Ankara'da DSİ Toplantı Salonu’nda yapılan 2023 Yılı Tarımsal Üretici Temsilcileri İstişare Toplantısı’na katıldı. Sektörün tüm paydaşlarının görüş bildirdiği toplantı da Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, tarım sektörünün önemli konularını gündeme taşıdı.
Bayraktar, konuşmasında tarım sektörünün stratejik bir sektör olduğunu, pandemi ve iklim krizi nedeniyle buna şahit olduklarını belirterek, “Ciddi bir gıda milliyetçiliği yaşanıyor. Bazı ülkeler önemli ürünlerini stoklamaya devam ediyor. Özellikle yeterlilik oranları düşük olan ürünlerde stratejik ürünlerde kendimize yeterli hale gelmemiz lazım. Üretim projeksiyonlarını buna göre yapmamız gerekiyor. Dünyada böyle bir gıda krizi bekleniyor. Biz de Akdeniz havzasındayız ve kuraklıktan biz de etkilenmeye devam edeceğiz. Paranız olsa dahi gıda alamayacağımız günler gelecek” diye konuştu.

“Ülkemizde 2001 yılından beri tarım envanteri sayımı yapılmadı”
Bayraktar, sağlıklı tarım politikalarının geliştirilebilmesi, planlama yapılabilmesi ve üretim projeksiyonlarının ortaya konması için bir tarım envanterine ihtiyaçlarının olduğunu söyleyerek, “TZOB 755 Ziraat Odamızla böyle bir çalışmaya katkı sağlamak için hazırız. Tarım sayımı en son 2001 yılında yapıldı. FAO bizden bunu 10 yılda bir istiyor. Fakat 2001 yılından beri de bunu yapamadık” dedi.

“Çiftçilerimiz çok yüksek maliyetlerle üretim yapıyor”
Çiftçilerin çok yüksek maliyetlerle üretim yaptığının kabul edilmesi gerektiğinin de altını çizen Bayraktar, “Bizler dışa bağlı üretim yapıyoruz. Tabii girdi maliyetleri de fevkalade artıyor. Dışa bağımlı üretim üreticilerimize ciddi manada bir maliyet yüklüyor. Çiftçilerimiz borçlanarak üretim yapıyor. Mayıs ayında 407 milyar olan çiftçilerimizin borcu Haziran rakamlarına baktığımızda 474 milyara kadar çıkıyor. Bu tabii kamu ve diğer bankalara olan borçlardır. Çiftçimiz yüksek faizlerle borçlanıyor. Bu da ciddi manada bir maliyet getiriyor. Çiftçilerimiz para kazanırsa borçlanması çok büyük bir sorun arz etmez. Para kazanamadığı noktada aşırı borçlanması sorundur, buna dikkat çekmek isterim” açıklamalarında bulundu.

“Sulama randımanını attırmamız lazım”
Bayraktar, sulamayı önemli bir yapısal sorun olarak gördüklerini de ifade ederek, “Sulama alanlarının yüzde 48 randımanlı olması kabul edilebilir değil. Muhakkak suretle sulama randımanını attırmamız lazım. Suyu kaynağından üreticiye ulaştırıncaya kadar kayıplar veriyoruz. Barajların bitirilmesi, sulamanın kapalı olması ve rehabilite edilmesi önemlidir. Bir de çok önemli gördüğüm bir şeyi söyleyeyim. Basınçlı sulama halen yüzde 32’de. Üreticimiz muhakkak basınçlı sulamayla buluşturmamız lazım. Yüzeysel sulama yani vahşi sulamadan kaçmamız lazım. Son olarak sürdürülebilir üretim en düşük maliyetli üretimdir. Sürdürülebilir üretim noktasında olmamız lazım. Onun için zaman zaman üzülerek ifade ediyorum. Enflasyonu önleme adına veya tedbir alma adına üretici fiyatlarının baskılanması orta ve uzun vadede enflasyona olumlu katkı yapmadığı gibi hem üreticiyi hem tüketiciyi hem ekonomiyi fevkalade olumsuz etkiliyor” şeklinde konuştu.