Uçhisar kalesi muazzam bir tarihi bünyesinde barındırıyor. Binlerce yıllık geçmişe sahip olan Kapadokya bölgesi, doğal oluşumların zamanla bir mimari yapıya dönüştüğü alanlardan biri olmuştur. Dünyada eşi benzeri bulunmayan Kapadokya, sayısız peri bacası ve doğal oluşumları ile insanların her zaman ilgisini çekmiştir. Yumuşak kist şeklindeki toprak ve kaya yapılanmasının, çok daha kolay bir şekilde işlenir olduğu bilinmektedir. Adeta iki başlı bir tepe görünümünde olan Uçhisar, zamanla işlenmiş ve bugün adeta geçmiş dönemin bir gökdeleni gibi karşımıza çıkmıştır. Güney bölgesinden 50 metre yüksekliği bulunan Uçhisar kalesi, kuzeyden yaklaşık 100 metre gibi devasa bir boyuta ulaşır. Burada pek çok farklı gözenek odacık ve yaşam alanları bulunurken, geçitler ve depo alanları ile birlikte bir halkın bu civarlarda yerleşmesi ve hayatını geçirmesi söz konusu olmuştur.
Bölge halkının özellikle yıllar içerisinde pek çok değişim geçirdiği bilinmiştir. Pek çok farklı ırk ve toplum bu bölgelerde ikamet ederken, kalenin ikiz yapıdaki görüntüsü apayrı bir manzaranın ortaya çıkmasına neden olmuştur. Gün batımında güneş ışıkları Uçhisar kalesine vururken, adeta geçmiş dönemin tarihi izlerini ve kalıntılarını bu kale üzerinde görmek söz konusu olmuştur. Kültür ve mirasımız arasında önemli bir yer tutan Uçhisar, sayısız insanın her yıl ziyaret ettiği çok önemli adreslerden biri olarak karşımıza gelmiştir. Özellikle Uçhisar kalesinin önünde uzanan vadiler güneşin batımı ile birlikte alacakaranlıkla çok muhteşem bir görüntü ortaya koymaktadır. Sırf bu manzarayı seyredebilmek için çok sayıda insanın bu bölgeye akın ettiği ve tatil kaçamağını bu bölgede değerlendirmek istediği görülmüştür.
Tarihi oldukça geriye giden Uçhisar bölgesinde, özellikle 12 ile 14 yüzyıllar arasında çok fazla insanın ikamet ettiği kayıtlarda görülmüştür. Selçukluların doğu sınırı bu bölgede kendini gösterirken, gerek Kadı Burhanettin Beyliği gerekse de Karamanoğulları Beyliği'nin buraya sınırları olduğu bilinmiştir. Uçhisar adıyla o dönemden beri anılan bu muhteşem yer, turizm ve tatil beldesi olarak insanların her zaman ilgisini çekmiştir.
-
Uçhisar Ulaşımı
Turizm bölgelerine son yıllar içerisinde yapılan yatırımlar, ulaşımı kolaylaştırmış ve insanların bu bölgelere akın etmesi gayet avantajlı ve uygun sonuçlar yaratmıştır. Daha önceki süreçlerde bölge hava ulaşımının Kayseri Havalimanından yapılması yıllar boyunca sağlanmış ve pek çok insan uçağa binebilmek için Kayseri’ye gitmiştir. Daha sonra inşa edilen Kapadokya havalimanı, bölge turizminin canlanmasına ve trafiğin rahatlamasına büyük katkı sağlamıştır. Gerek Nevşehir’den gerekse de diğer illerden uç Hisar’a gelip gitmek artık çok da zor olmamıştır.
Muhteşem bir kültür ve tarihi zenginliğe sahip olan Uçhisar, özellikle zaman içerisinde farklı çıkış yolları ile zirveye ulaşım imkânı sağlamıştır. Uç Hisar’a gelen yollar uç Hisar’dan zirveye çıkan patika yollar, her şekilde turizmin canlanmasına katkı sağlamıştır. Zaman içerisinde pek çok alternatif yolun tehlikeli olma sebebiyle kapatıldığı da bilinmektedir. Zirveye çıktığınız zaman özellikle rakım yüksekliğinin buradaki avantajlarını daha iyi ve net bir çerçevede görmek söz konusu olacaktır. İnsanları alıp binlerce yıl öncesine sürükleyen bu muhteşem atmosfer, turizm özelliği ve doğal güzelliği ile insanları her zaman etkilemiştir.
Ülkemizde ve dünyada ender jeolojik oluşumlardan biridir Kapadokya. Kapadokya’nın en tepesinde bulunan muazzam hisarlar ise apayrı bir görüntü güzelliği ile kendini göstermiştir. Geçmiş dönemlerde insanların burada yaşadığını bilmek ve bir kültürü yaşattığını bilmek, gerçekten heyecan verici bir durumdur. Özellikle bu güzel yere ziyaret gerçekleştirmek isteyenlerin, Nevşehir’den uç Hisar’a giden sabah 7.30 otobüsüne yetişmesi, iyi bir tatilin zamanında başlaması için oldukça isabetli bir sonuç ortaya koymaktadır. Akşam 19.00'a kadar otobüs seferleri devam ederken, bu güzel yeri günübirlik gezmeler için toplu taşıma araçlarından istifade etmek oldukça kolaydır.
Uçhisar gibi güzel ve turizmin göz bebeği olan bir bölgeye elbette turlar da düzenlenmektedir. Bir gece iki gün veya 2 gece 3 gün gibi tur seçeneklerinin bölgede ikamet ve gezme konusunda insanlara sağladığı çok büyük imkânlar vardır. Uçhisar yerleşke çevresinde, restoran kültürü gelişmiş, lokantalar oldukça çeşitli yemeklerle birlikte konaklama imkânı bulan insanlara önemli avantajlar sağlamıştır. Turizmin hareketli olduğu bölgelerde yemek ve lezzetlerin elbette seçilmiş olması önemlidir. Pek çok insanın güvenerek ve severek tercih etmiş olduğu Uçhisar, bugün gezilmeye değer en önemli güzelliklerimiz arasında bulunmaktadır.
-
Uçhisar Ve Diğer Kapadokya Güzellikleri
Kapadokya bölgesinde olağanüstü güzellikler her zaman insanları şaşırtmış ve etkilemeye devam etmiştir. Göreme beldesinin güzellikleri, Göreme açık hava müzesi ve Kılıçlar Vadisi gerçekten ilgi çekici yerlerin başında gelir. Güllüdere, Kızılçukur, Çavuşen, Aktepe, Avanos ve Boztepe’nin yanı sıra, Ortahisar Kalesi gerçekten her zaman insanların ilgisini çeken yerlerin başında gelmiştir. Bu gibi bölgelere ziyaret gerçekleştirdiğinizde kesinlikle güvercinlik vadisini görmeden asla burayı terk etmeyin. Bölgenin jeolojik oluşumları olarak karşımıza çıkan vadiler, dere yatakları ve özellikle de peri bacaları, muhteşem görüntüsü ile insanları her zaman etkilemiştir.
Uçhisar kalesinde karşınıza çıkan büyük sarnıç, bu güzellikleri yerinde keşfetmenize değen bir sonuç ortaya koymuştur. Aşağı doğru baktığınız zaman ise karşınıza çıkacak muhteşem cevizli peri bacaları, Nevşehir’in batısında ve huylu dağının bulunduğu noktada oldukça güzel bir görüntü ortaya koyar. Kalenin hemen önünde yer alan güzelliklerin yanı sıra, güney batıda ufka baktığınız zaman, Hasan Dağının muhteşem siluetini görmeniz söz konusu olmaktadır. Yapılan araştırmalara göre, Kapadokya bölgesinde Erciyes’in lav ve tüflerinin etkisi olduğu belirlenmiştir. Erciyes gibi bir Volkan’ın patlaması ile birlikte hem çevrede olağanüstü güzellikler ortaya çıkmış, hem de Kapadokya’nın büyük bir bölümü buradan çıkan lavlar sonucunda oluşmuştur.
Bölgenin tarihini çok iyi bilen ve araştırmacı olan uzmanlar, yaklaşık milattan önce 7000 yıllarından beri, bu yerleşkede çok sayıda insanın ikamet ettiğini söylemiştir. Tarihi kalıntılar ve eserlere bakıldığı zaman, bunu daha belirgin bir şekilde görmek söz konusu olmuştur. Özellikle Hristiyanlığın yayılması ile birlikte, pek çok Hristiyan Roma zulmünden bu bölgelere sığınmış ve belli zamanlarda kaçamak hayatlar yaşamışlardır. Alt geçitler, gizli geçitler, su depoları, tahıl depoları, yerleşkeler, evler ve ortak kullanım alanları, bu dönemlerde çok fazla işe yaramıştır. Adeta sanatsal bir çalışmanın karşılığı olan kiliseler ve katedraller, yine o dönemlerden bu günlere kalmış ve insanları oldukça etkilemiştir.
-
Uçhisar İle Yenilikleri Keşfedin
İki farklı kaleden bir bütün şeklinde oluşan uç Hisar’ın büyük kalesine Ağanın Kalesi küçük kalesine ise Çavuşun Kalesi ismi verilmiştir. Muazzam bir birliktelikle karşınıza çıkan bu olağanüstü yer, geçmiş dönemin ender yapıları içerisinde yer almıştır. Adeta insanların el emeği ile birlikte 100 metrelik bir gökdelen, yıllardan beri inşa edilmiş ve bugün halen dimdik ayakta kalmış ve tarihe meydan okumuştur.